Ağrı nüfusunun 2-3 katını gurbete gönderen kentlerden biridir. Çeşitli nedenlerle
( Ekmek parası, kan davası, memurluk, iklimin acımasızlığı vs.) doğup büyüdüğümüz ve yaşamımızın en güzel anlarını geçirdiğimiz Ağrı’dan ayrılırken hepimizin bir yanı hem de en önemli yanı Ağrı’da kaldı…
Kışın en acımasız dönemlerinin yaşandığı bu günlerde batıda 15 , 20 derece sıcak varken -25 -30 derece soğukların Ağrı’da konakladığını duymak bir yönüyle bizleri üzerken bir yönüyle de anılarımızı canlandırma şansı bulmanın coşkusunu yeniden yaşıyoruz.
Bir yanım -30, -40 derecelerin yoğun yaşandığı, puslu, sisli ve karanlık günlerde kahvehanelerin nar gibi yanan sobalarının etrafında en güzel duygularımızla sıcacık sohbetlerin tadında kaldı.
Bir yanım toprak damların kireç kokan odalarının nemli duvarlarının güvencesinde tezek sobasının kenarında kızartarak yediğimiz lavaş ekmeğin tadında kaldı.
Bir yanım uzun kış gecelerinde yaşlılarımızın anlattığı yaşanmış hikayelerde ve yorumlarda kaldı.
Bir yanım berfok ile damlarda kar temizlerken söylenen türkülerin yanık nağmelerinde kaldı.
Bir yanım Murat nehrinde kırılan buzların arasında tutulan kılçıklı balıklarda kaldı.
Bir yanım Mecburiyet Caddesinde ( Cumhuriyet Caddesi) kız peşinde volta atan uzun paltolu gençlerin kırmızı atkılarının heybetindeki samimiyette kaldı.
Bir yanım mal meydanından dönen cambazların, ayakkabı boyacılarının, bisküvi- sakız satan çocukların kazandıklarıyla evlerine götürdükleri poşetin heyecanında kaldı.
Bir yanım otogarda gurbete uğurlananların yakınlarının hüzünlü bakışları ve göz yaşlarında kaldı.
Bir yanım bayram akşamları berberlerde ve hamamlarda sıra bekleyenlerin coşkulu umutlarında kaldı.
Bir yanım soğuk havaya inat okul çıkışlarında içindeki gizli sevdasına karşılık bulmaya çalışanların kararlığında kaldı.
Bir yanım Ağrı Dağının heybetine komşu olan Hani Baba da,
Bir yanım Diyadin’in sağlıklı kaplıcalarında,
Bir yanım Taşlıçay’ın misafiri Balık Gölünün doğal alabalıklarında,
Bir yanım Süphan Dağına selam duran Patnos ovasında,
Bir yanım Tutak’ın O Geçe sinde sıcak çay içmelerinde,
Bir yanım Hamur’un Kümbetinde,
Bir yanım Eleşkirt Ovasında kurduğum unutulmaz heyecanlı derin hayallerimde,
Bir yanım sen de kaldı AĞRI hem de en önemli yanım…
Doç. Dr. Murat GÖKALP
‘Ağrı, Agıri…Başı dik dağ. Beyaz bir giysiyle sarılmış. Başı sisli dumanlı. Ağrı büyük, kadim dağ. Müritlerin, aşıkların, dervişlerin, öncülerin dergahı…
Güç ve yiğitlik pınarı…
Ağrı ateşten dağ. Başı göklerde dağ…’
Ağrı’dan yazdığım bu ilk yazıma Mehmed Uzun’un bu güzel sözleriyle başlamak istedim. Güçlü ve yalın bir betimleme. Bizim gözümüzle Ağrı, Agıri…
Gazetemize iki yıl önce verdiğim bir röportajla başladım siz değerli okuyucularla buluşmaya. Yanılmıyorsam röportajın ilk sorusu Ağrı ve Ağrı Dağı ile ilgiliydi. Ve ben bütün duygusallığımla Ağrı Dağı’nın halkımın tarihi ve yaşamındaki yerini anlatmaya çalışmıştım… İnanılmaz heybetli bir dağ ve o dağın eteklerinde yaşanan inanılmaz acı ve sefalet.
Röportajın devamında ‘kendi adıma bir aidiyet duygusundan bahsetmem gerekirse, kendimi doğduğum topraklara ait hissediyorum ve doğduğum topraklarda ölmek isterim’ demiştim. Bu duygu ve düşünceler, ait olduğum yere dair güçlü bir bağlılık ve özlemin dile getirilmesiydi. Aradan iki yıl geçti ve ben artık Ağrı’dayım. Ait olduğum coğrafyada. Hayata merhaba dediğim topraklarda yaşamak, yaşama güzel şeyler katmak ve yaşamın getireceği güzellikleri paylaşmak üzere…
Ağrı’da yaşama serüvenim henüz başlıyor. On sekiz yıl aradan sonra gerçekleşen bu dönüş heyecan ve mutluluk verici…İnsanın kendini evinde hissetmesi güzel bir duygu. Ait olduğun yerde olmanın insan ruhunda yarattığı ruh dinginliği ve huzur insana güven veriyor. Yeni bir şehre yerleşmenin insanda yarattığı yalnızlık ve yabancılık duygusundan eser yok. Sanki hep burada yaşamışsın gibi hayata katılıyorsun. Zaman ve mekan seni içine alıyor: Sıcak, yalın ve içten…
Bitiş cümlelerim bütün cömertliği ile bizi misafir eden, kıtaların, kültür ve medeniyetlerin buluştuğu güzel İstanbul’a elveda! yurduma merhaba!…
Merhaba Ağrı..,Rojbaş Agıri…
Merhaba Ahmed-i Xani’nin, İhsan Nuri Bey’in, Xalis Bey’in, Memduh Selim Bey’in ve nice erdemli insanların şehri…
Ve Merhaba, hayali Ağrı Dağı eteklerinde sonsuzluğa çember sürmek olan güzel dostların şehri...
Emeğin, akıl ve erdemin, dostluk ve barışın egemen olduğu nice güzel bayramlar yaşamak dileğiyle merhaba Ağrı!
Av.Olcay ÖZTÜRK